Kentsel Dönüşüm Tecrübesinden Ne Dersler Çıkarmalı?

İstanbul Fikirtepe'den bir fotoğraf. Ön tarafta inşaat çitleri, çitlerin arkasında inşaat, az katlı konutlar ve onların arkasında yüksek katlı iki adet rezidans binası görünüyor.
Fikirtepe, İstanbul. Fotoğraf: Kübra Ekmekci


Türkiye’de
deprem riski odağında bir çözüm olarak sunulan kentsel dönüşüm projeleri 20 yıldır uygulanmasına rağmen kentler depreme dayanıklı olmaktan çok uzak. Yeniden inşa sürecinde bu zamana kadar yapılan hatalardan ne dersler çıkarmalı? Adil kentsel dönüşüm nasıl olmalı?

  • Sadece “yapı stokunun yenilenmesi” olarak algılanan kentsel dönüşüm süreçleri konut üretiminden ibaret olmamalıdır. Kentsel dönüşüm kent planlamanın parçası olmalı; güvenli, sağlıklı, erişilebilir, nitelikli yaşam alanlarının yaratılmasını gözetmelidir.
  • Kentsel dönüşüm projelerinde güveni sarsan keyfi uygulamalardan vazgeçilmeli, afet riskli alanlar ile kentsel dönüşüm bölgelerinin belirlenmesinde bilimsel veriler baz alınmalıdır.
  • Kentsel dönüşüm süreçlerinin bilgisi şeffaf bir şekilde yurttaşlarla paylaşılmalı, ihtiyaçlarını, taleplerini, şikayetlerini aktarabilecekleri ve düzenli iletişimi sağlayabilecekleri katılım mekanizmaları oluşturulmalıdır.
  • Müteahhitler ile evsahipleri arasındaki anlaşmadan ibaret gibi işleyen süreçlerde mülkiyet temelli değil hak temelli bakış açısıyla süreçten etkilenen kiracıların da yaşanabilir konuta erişim hakları garanti altına alınmalıdır.
  • Hak sahiplerinin geçici süre için taşınacağı konutların yaşadığı mahalleye yakın olması, yaşanabilir koşulları sağlaması için güncel ekonomik koşullara uygun biçimde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  • İnşaat firmalarının teknik ve finansal yeterliliği sorgulanmalı, faaliyetleri inşaat süresince kamu kurumları aracılığıyla denetlenmelidir.
  • Yıkım ve yeniden inşa faaliyetlerinde sağlık ve güvenlik önlemleri sadece insan merkezli değil, ilgili çevrede yaşayan tüm canlıları ve ekosistemi özeten bir perspektifle ele alınmalıdır. Özellikle asbestli malzemelerin güvenli sökümünün gerçekleştirilebilmesi için asbest söküm uzmanları ile birlikte çalışılmalıdır.
  • İnşaat faaliyetlerinin gündelik hayatın akışını aksatmaması ve sokakları güvensiz hâle getirmemesi için kapsayıcı, erişilebilir mekânsal çözümler uygulanmalıdır.
  • Hak sahiplerinin tasarrufuna bırakılan risk tespiti işlemlerinin maddi ve bürokratik yükü giderilmeli, zorla tahliye koşuluyla değil kolaylaştırıcı yöntemlerle kentsel dönüşüm süreçleri başlatılmalıdır.
  • Bina güçlendirme/yeniden inşa sürecinde ödenebilir koşulların yaratılması için çeşitli finans modelleri geliştirilmelidir.
  • Projelerin tamamlanmasının ardından rant değerinin yükselmesi mahalle sakinlerinin borçlanmasına sebep olarak zorunlu göçü beraberinde getiriyor. Projelerde mahallelerin toplumsal ve ekonomik koşulları, mevcut yaşam pratikleri göz önüne alınmalıdır.

Daha fazlası için 2021’de yayınladığımız “İstanbul’da Kentsel Dönüşüm ve İyilik Hâli” raporumuzu inceleyebilirsiniz. Erişilebilir pdf’ye buradan ulaşabilirsiniz.