“Çevre Adaletini Hukuk Yoluyla Aramak” Sempozyumu 25 – 26 Ocak’ta Çevrimiçi Gerçekleşti!
2023 yılında, Türkiye’deki uzun soluklu çevre adaleti mücadelesinin hukuki boyutuna odaklandığımız “Çevre Adaletini Hukuk Yoluyla Aramak” isimli bir araştırma yürüttük. Projemizin kapanışını 25-26 Ocak’ta gerçekleştirdiğimiz bir sempozyum ile yaptık. Sempozyumda, araştırma kapsamında ele aldığımız çevre mücadelelerinin hukuki boyutunu Akbelen’e odaklanarak aktardığımız bir söyleşi ve Eylül 2023’te duyurusunu yaptığımız Tebliğ Çağrısı’nda seçilen çalışmaların sunulduğu bir panel yer aldı.
➔ İkizköy – Akbelen Mücadelesi
Söyleşi – 25 Ocak Perşembe 16.00-17.30
Çevre adaleti mücadelesi farklı biçim, yöntem ve araçlarıyla çok boyutlu bir mücadele. Türkiye’de kent ve kırda yaşayan yurttaşların ve sivil toplumun, kente ve çevreye olumsuz etkileri olan projelere karşı açtığı davalar ve başvurduğu hukuk mekanizmaları bu çok boyutlu mücadelenin önemli bir parçası. Çevre adaletini hukuk yoluyla aramanın Türkiye’de uzun bir hikayesi var.
2023 yılında hem geçmişi oldukça eskiye dayanan hem de kendi içinde uzun soluklu olan çevre adaleti mücadelesinin hukuki boyutuna odaklandığımız bir çalışma yürüttük. 2023’ün yaz aylarında bu çalışmamızı yürütürken, 24 Temmuz sabahına Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy mevkiinde bulunan Akbelen Ormanı’nda iki yıldır devam eden doğa nöbetine jandarma müdahalesi haberiyle başladık.
Akbelen Ormanı’nda açılmak istenen linyit madeni işletmesine karşı 2019 yılından bu yana hukuki mücadele veren İkizköylüler, son 2 yıldır tuttukları 24 saatlik nöbetle Akbelen Ormanı’nı koruyor. Akbelen nöbeti 2 yaşında olsa da mücadele çok daha eski, 90’lara dayanıyor ve aslında çevre adaletini hukuk yoluyla aramanın Türkiye’deki örneklerinden biri. Ancak, herhangi biri değil. 90’lı yıllardan başlayarak bugünlere uzanan mücadelelerin önemli köşe taşlarını barındıran bir emsal.
25 Ocak Perşembe günü, saat 16.00’da “Çevre Adaletini Hukuk Yoluyla Aramak” çalışmamızı, İkizköy – Akbelen mücadelesinden Deniz Gümüşel, Ceren Pınar Gayretli ve Arif Ali Cangı ile birlikte konuştuk.
➔ Direniş İmkânları, Sınırlar, Yeni Ufuklar
Tebliğ Sunumları – 26 Ocak Cuma – 15.00-17.00
Ekolojik yıkıma paralel olarak Türkiye’nin farklı yerlerinde açılan çevre davalarının sayısı da artıyor. Genellikle plan, ruhsat veya izin iptali için ya da Çevresel Etki Değerlendirme raporlarına karşı açılan bu davalar çevre adaletiyle ilişkili sorular sorduğu, toplumsal yarar talep ettiği ve savunduğu için özellikle önemli. Diğer yandan, bu davalar temel haklara, doğal alanlara ve kentlere sahip çıkılmasını ifade etmede, demokratik katılımı, toplumsal adaleti ve hatta toplumsal hareketleri güçlendirmede ve ilerletmede önemli bir role sahip.
“Çevre Adaletini Hukuk Yoluyla Aramak” projesinin bir parçası olarak, çevre adaleti mücadelesinin hukuki boyutunu geniş bir perspektifle ele alıp disiplinlerarası ve eleştirel bir çerçevede değerlendirmek amacıyla akademisyenlere, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine, bağımsız araştırmacılara, hak savunucularına, aktivistlere ve sivil toplum çalışanlarına açık çağrı yayınlamıştık. Tebliğ Çağrısı hakkında ayrıntılı bilgi için web sitemizi inceleyebilirsiniz.
26 Ocak Cuma günü, açık çağrı sonucu seçilen tebliğlerin yazarları İpek Sezgin, Rüya Yüksel, Özlem Altıparmak ve Kutay Kutlu’yla çevre adaleti mücadelesinin hukuki boyutunu farklı perspektiflerden ele aldık.
2. gün programı şöyleydi:
- 1. Bölüm: Çevre adaleti mücadelesini toplumsallaştırmak ve karşı yasal stratejiler
15.00 – 15.10 Açılış
15.10 – 15.30 “Çevre mücadelesinde bir yıldırma aracı; 2009/7 Genelgesi” – İpek Sezgin
15.30 – 15.50 “Bir yeri savunmak: Mekân, çevre ve hukuk bilinci” – Rüya Yüksel - 2. Bölüm: Çevre adaleti arayışının farklı hukuki araçları ve yeni ufuklar
15.50 – 16.00 Açılış
16.00 – 16.20 “Türkiye’de bir iklim davası: Marmara Gölü balıkçılarının hukuk mücadelesi” – Özlem Altıparmak
16.20 – 16.40 “Jeotermal enerji santrallerine ilişkin çevre adaleti mücadelelerinde Aydın ili örneği: Hukukun imkânları ve sınırlılıkları” – Kutay Kutlu - 16.40 – 17.00 Soru-Cevap
Sempozyum etkinlikleri herkesin katılımına açık, ücretsiz ve çevrimiçi gerçekleşecekti. Etkinlik dili Türkçe’ydi.
Etkinliklere katılım için aşağıda bağlantısı bulunan formu doldurabilirsiniz. (Form kapanmıştır.)
Sempozyum hakkında en güncel gelişmelerden haberdar olmak ve Mekanda Adalet Derneği’nin diğer çalışmalarını incelemek için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.