MAD olarak, iklim adaleti savunuculuğunun önemli bir boyutunu oluşturan adil geçiş yaklaşımını, insanların yaşamlarına dokunan somut bir dönüşüm süreci olarak ele alıyoruz. Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişin zorunluluğuna inanırken, bu dönüşümün kendi hâline bırakıldığında kazananlar ve kaybedenler yaratabileceğinin farkındayız. Geçiş süreçlerinin yalnızca teknik bir meseleye indirgenmemesi, geniş katılımlı bir toplumsallaşma zemini bulması gerektiğini savunuyoruz. Toplumsal adaleti dışlayan, sahaya temas etmeyen politika ve yaklaşımların iklim değişikliği inkarcılığını, iklim gündemine tepkiyi ve ilgisizliği tetiklediğini biliyoruz. Metodolojik çeşitliliği benimsiyor, adil geçişi kır, kent, aile, emek gibi alanlar ve yerel dinamiklerle birlikte ele alıyoruz. Böylece, iklim adaleti mücadelesini herkesin söz hakkının olduğu, kapsayıcı ve dayanışmacı bir zeminde yürütmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla doğrudan sahaya gitmeyi, bireyleri ve toplulukları kendilerinden dinlemeyi, bilgiyi aşağıdan yukarıya inşa etmeyi önemsiyoruz.
Bu kapsamda 2023-2024 yıllarında yürüttüğümüz “Adil Geçiş İçin Ermenek’ten Dersler” ve “Kömürden Sonra Emek” araştırmaları, Soma ve Ermenek maden faciaları sonrasında kömür ekonomisinden plansız şekilde çıkan Ermenek’te yaşananlara ve bunların sonuçlarına odaklanıyor, dersler çıkararak Türkiye’nin adil geçiş planlamasına ve politikalarına dair öneriler geliştiriyor.
İlk raporu incelemek için bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
İkinci raporu incelemek için bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.